Türk televizyon tarihinin en iyi yapımı olarak kabul edilen ve derin devlet ile mafya ilişkisine ışık tutan Kurtlar Vadisi, yıllar geçse de güncelliğini hala ilk günkü gibi koruyor. Perşembe günlerinin vazgeçilmezi olan dizi, günümüzde hala daha sosyal medyada yaşamaya devam ediyor. Özellikle Oktay Kaynarca'nın canlandırdığı Süleyman Çakır karakteri hala daha ölüm yıldönümünde X'de (Twitter) dünya trendine giriyor, sosyal medyanın en çok konuşulan ismi oluyor. Peki bir diziden daha fazlası olan Kurtlar Vadisi'nin bu kadar mükemmel olmasının altında yatan sebep ne? Birçok sebep var. Dizinin konusunun gerçeklere dayanıyor olması, oyunculuklar, diyaloglar, sahnelerdeki göndermeler ve niceleri. Gelin Kurtlar Vadisi'nin, kurtların vadisinin detaylarına beraber bakalım. Bu arada unutmadan söyleyeyim, diziyi henüz izlemediyseniz yazıda sürpriz kaçıran (spoiler) olabilir
Kurtlar Vadisi dizisinde aslında o kadar çok detay var ki, hala daha izleyenler yeni detaylar keşfediyor. Senaryosunun her kelimesinin özenle yazılan, her kelimesinde özel bir mesaj içeren dizinin bilinmeyen bazı detayları ise şöyle;
Dizide Kılıç karakteri baronun sağ kolu, en yakınıdır. Dizinin 67. bölümünde Polat Alemdar, Kılıç'ın çakısıyla hamle yaparak barona fırlatır. Baron ise sert dille Kılıç'ı uyarır ve bu çakıyı bir daha çıkarmamasını söyler. Kılıç ise bu hamleyi beklemediğini yoksa çakıyı Polat'ın kalbine sokacağını söyler. Fakat onlarca bölüm sonra dizide çakısını ikinci kez çıkaran Kılıç, bu çakının kalbine saplanmasıyla hayatını kaybeder.
Dizinin en iyi karakterlerinden birisi olan Testere Necmi, tam bir Nazi sempatizanıdır. Hitler'in ‘Kavgam' kitabını okuyan Testere, birkaç sahnede Naziler gibi selam vermiş, Hitler'in sevdiği gibi az pişmiş kanlı et yemiş ve birçok Alman deyimleri kullanmıştır. Bu sahneler bize testerenin ne kadar Nazi hayranı olduğunu söylüyor aslında.
Dizide çalınan birçok müzik var ve bu müziklerin hepsinde ayrı ayrı detaylar gizli. Çalınan bir müzikte tasavvuf ve zikir sesleri duyulurken, başka bir müzikte koşan at sesi duyulur. Bu koşan at, Aslan Akbey'in Efe Karahanlı'yı kaçırırken bindiği atın sesidir.
Atilla Olgaç, o zamanlar hem Kurtlar Vadisi'nde Kılıç karakterini hem de Hayat Bilgisi'nde Hidayet hoca karakterini canlandırıyordu. O zamanlar ünlü aktörün oyunculuğunu değerlendiren Ajda Pekkan kendisinin kötü bir oyuncu olduğunu söylemişti. Atilla Olgaç ise cevap olarak Kılıç karakterinin bir repliğinde, "Plastik cerrahi konusunda Ajda Pekkan'a danışmak lazım." demişti.
Pala ve ekibi diziye sonradan kötü karakterler olarak dahil olsalar da çok sevilmişlerdi. Pala'nın ekibinden birisi olan Bedir, kol saatini hep içe dönük taktı. Bunun sebebi ise dağlarda operasyondayken yansıma yapıp yer belli etmesin diye askerlerin saatini içe dönük takmasıdır. Pala ve ekibi de dağda görev almış istihbaratçılardı.
Dizinin 58. Bölümünün 01.05.38'inci dakikasında ekrana bir zarf geliyor. Bu zarfın üzerindeki adres Deniz Eğitim Komutanlığı'nın adresi ve alıcısı da Ercüment Tataroğlu. Bu bölümün yayınlandığı tarih ise 2004. Bunda gariplik ne diyebilirsiniz fakat 2022 yılında yapılan Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantısı sonrası Ercüment Tataroğlu, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na atandı. Yani dizi yıllar önceden Tataroğlu'nun paşa olacağını bilmiş oldu.
Dizinin ilk bölümünde Ali Candan Aslan Akbey'e, "Elif bu ölüm acısına katlanamaz, acısından ölür." diyor. Aslan Akbey ise, "20. yüzyılda ölümün acısı en fazla 1 yıl sürerdi, biz 21. yüzyıldayız." diye cevap veriyor. Bu sahneden tam 1 yıl sonra, dizinin 36. bölümünde, Elif karakteri Ali'nin ölüm yıldönümünde Polat Alemdar ile birlikteydi. Yani Elif, tıpkı Aslan Akbey'in ilk bölümde dediği gibi sevdiği adamın ölüm acısını 1 yılda yenmişti.
Diziyi dikkatlice izlediğinizde her karakterin kamera açılarının farklı açılarda olduğunu görebilirsiniz. Mesela konsey toplandığında kamera baronu en aşağıdan çekerek yüceltirken, konseyin diğer üyelerini aynı ve eşit açıdan çekmiştir. Dizide hep en alttan çekilen baron, öldürüldüğü sahnede ilk ve tek sefer en üstten çekilmiş ve güçsüz olarak gösterilmiştir. Polat Alemdar ile Aslan Akbey'in çatıda tartıştığı sahnede Aslan Akbey'in çekim açısı bir tık daha aşağıda iken tartışma sırasında Polat Alemdar üstünlük kurduğu için kamera açıları önce ikisinde de eşit duruma gelmiş ardından Aslan Akbey, Polat Alemdar'ın saç izasından çekilmiş, Polat Alemdar ise Aslan Akbey'in çene izasından çekilmiştir. Yani çok az da olsa Polat Alemdar o sahnede Aslan Akbey'den daha üstün olmuştu.
Dizinin belki de en epik sahnelerinden birisi de efsanevi kumar baskını sahnesidir. Birçok hayrana göre Türk dizi tarihinde bu sahnenin üzerine başka bir sahne çekilemedi. Bu sahnenin güzel olmasının en önemli sebeplerinden birisi ise dizi için özel izinle gerçek kumarhane açılmış olmasıydı. O sahnede ullanılan tüm kumarhane masaları, rulet makineleri, her şey gerçekti. Dizinin yapımcıları bu kumarhane için çok ciddi bütçe ayırmışlardı.
Dizinin en güçlüsü kuşkusuz ki konsey idi. Konseyin, konsey üyelerinin gücünü seyirciye mükemmel aktarmak isteyen yapımcılar, konsey üyelerinin hepsini devlet tiyatrolarında hocalık yapan isimlerden seçmişti. Konsey üyelerinin hepsi Kurtlar Vadisi çekilirken aynı zamanda devlet tiyatrosunda eğitim veriyorlardı.
Bir dizi karakteri düşünün ki öldükten sonra onun için gıyabi cenaze namazları kılınmış, boş tabutlar gömülmüş olsun. Hatta onu öldüren Halit karakterine hayat veren aktöre gerçekte de saldırıp hastanelik etsinler. Evet, Süleyman Çakır karakterinden bahsediyorum. Her ne kadar Çakır karakteri öldükten sonra dizinin reytingleri düştü diye bilinse de aksine dizinin reytingleri iki katına çıkmıştı. Yapımcılar reytinglerin düşmemesi için Polat Alemdar karakterini daha da yüceltmiş, konsey gibi büyük silahlarını daha fazla kullanmaya başlamışlardı.
Dizinin ‘yürüyen racon' karakteri olan Laz Ziya karakteri o kadar detaylı yazılmıştı ki her sahnesinde, her repliğinde ayrı bir racon, ayrı bir detay var. "Benim rahat etmediğim dünyada, kimse istirahat edemez." ve "Dostum olmaz hasmın yaşamaz!" gibi raconları olan Laz Ziya, eşinin kendisini dişçiyle aldatmasından dolayı hiç dişçiye gitmemiş ve hatta dişlerini bile yıkamamıştır.
Konseyde baron Laz Ziya'nın üzgün olduğunu fark edip nedenini soruyor. Hüsrev Ağa ise, "Sürmenespor küme düşecek o yüzden." diye cevap veriyor. Baron da, "Üzme canını Ziya kardeş, yaparız bir şeyler." diyor. Bu bölümden sonra Sürmenespor gerçekte kümeye oynarken bir daha hiç maç kaybetmeyerek üst lige çıkıyor.
Laz Ziya'nın dinlediği Oy Asiye türküsü dizinin başlarında orijinal olarak çalsa da bölümler ilerledikçe, Laz Ziya'nın ölümü yaklaştıkça türkünün tonu ve hızı yavaşlar. Türkü gittikçe daha da ağırlaşır. Ayrıca Laz Ziya dizide sadece Çakır'ın ölüm haberini aldıktan sonra sigara içer.
Yukarıda da belirttiğim gibi bu sözü Laz Ziya söylemişti. Gerçekten de Laz Ziya'nın cenazesine ne dostu ne de düşmanı gelmemişti.
Gerçekte 1993 yılında Lucky-S adlı uyuşturucu taşıyan gemi yakalanmıştı ki dizide de bu gemi Şanslı-S olarak yakalanıyor. Dizide batırılan Nasibim-1 adlı gemi ise gerçekte de Kısmetim-1 adlı gemi olarak batırılmıştı.
Halit, Süleyman Çakır'ı öldürürken gözünü kırpmadını söylüyor ki Polat Alemdar da Halit ölene kadar gözünü kırpmıyor.
Çakır ameliyatta iken doktorlar bir müzik çalıyor bu müzik Mozart'ın Requiem bestesi. Mozart bu besteyi yaparken vefat etmiş, besteyi yakın arkadaşı tamamlamıştı. Tıpkı Süleyman Çakır öldükten sonra onun işlerini en iyi dostu Polat Alemdar'ın tamamladığı gibi.
Kürt Bedo meyve yerken ölüyor yani oburluk, Fethi kafasında sütyenle ölüyor yani şehvet, Demir Görkemli küvette keyif yaparken ölüyor yani tembellik, Üstün kısa açgözlülük, Faris Sarıyayla kıskançlık, Halit kibir ve Çakır ise öfkeyi temsil ediyor.
Deli Hikmet sorguda iken komisere cumhurbaşkanlığı oyunu kime vereceğini soruyor. Fakat o zamanlar cumhurbaşkanını meclis seçiyor. Yani dizi yine ileriki yıllarda değişecek sistemi önceden biliyor.
Dizinin derin devlete ve mafyaya odaklanması, gerçek hikayeleri televizyona uyarlaması Milli İstihbarat Teşkilatı'nı (MİT) harekete geçirmiş ve dizinin hayal ürünü bir senaryoya sahip olduğunu açıklamasına sebep olmuştu.
Tarihte ilk kez bir cumhurbaşkanı Türk dizisinde oynamıştı. KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş diziye konuk oyuncu olarak katıldı.
Kurtlar Vadisi'nin bazı detaylarını öğrendiğimize göre artık Kurtlar Vadisi karakterlerinin gerçekte kim olduğunun sorusunu cevaplayalım.
